Uzun uzun dinleyin... Bu arada birlikte direnişi güçlendirmek isteyen kanalıma abone olsun :) Şimdi gelelim şarkının hikayesine: italyan folk müziğinin en popüler örneği olan bu şarkı bildiğim kadarıyla ilk olarak po ovası'nda sefil koşullarda çalışan işçilerden yükselmiş bir feryattır. daha sonra, ikinci dünya savaşı yıllarında ise, değiştirilmiş sözlerle faşizme ve mussolini'nin her türlü politikasına karşı çıkan, çok kıyım görmüş, çok zorluktan geçmiş (ama sonunda emellerine ulaşmış) partizanların marşı haline gelmiştir. nihayetinde bir halk türküsü olduğu, kulaktan kulağa geldiği için bir sürü değişik sözlü versiyonu vardır. benim en çok dinlediğim hali olan milva'nın söylediği versiyonun iddiasız ve sadakatten uzak, sırf bir fikir vermesi için yaptığım çevirisi şöyledir: (bu arada, bella ciao'lu kısımları "hoşçakal güzelim, hoşçakal" diye çevirdim, şarkı bende hep tarlaya gitmeden önce yataktaki karısına veda eden bir işçiyi çağrıştırdığı için, ama başka çözemediğim göndermeler de sözkonusu olabilir. hem merhaba, hem de hoşçakal anlamına geldiğini unutmayalım ciao'nun. bir de kimi laubali italyanların ağızlarına sakız olmuş, güzel çirkin demeden herkese söyledikleri "ciao bella" değil de, "bella ciao" denmesi enteresan). alla mattina, appena alzata o bella ciao, bella ciao, bella ciao, ciao, ciao. alla mattina, appena alzata in risaia mi tocca andar (sabah, daha yeni kalkmışım, hoşçakal güzelim, hoşçakal, sabah, daha yeni kalmışım, pirinç tarlasına gitmem gerek) e tra gli insetti e le zanzare o bella ciao, bella ciao, bella ciao, ciao, ciao. e tra gli insetti e le zanzare duro lavoro mi tocca a far (ve böcekler ve sivrisinekler arasında, hoşçakal güzelim, hoşçakal, böcekler ve sivrisinekler arasında, zor bir iş yapmam gerekiyor) il capo in piedi col suo bastone o bella ciao, bella ciao, bella ciao, ciao, ciao. il capo in piedi col suo bastone e noi curve a lavorar (şefimiz ayakta bastonuyla, hoşçakal güzelim, hoşçakal, şefimiz ayakta bastonuyla, ve bizi çalışmak için sıraya diziyor - ç.n: bu son dize kesin yanlış, curvere diye bir fiil yok ki, hiç anlamadım) o mamma mia! o che tormento! o bella ciao, bella ciao, bella ciao, ciao, ciao. o mamma mia! o che tormento! io t'invoco ogni doman'. (of tanrım! bu ne işkence, hoşçakal güzelim, hoşçakal, of tanrım, bu ne işkence! sana her pazar yalvarıyorum) ed ogni ora da qui passiamo o bella ciao, bella ciao, bella ciao, ciao, ciao. ed ogni ora da qui passiamo noi perdiamo la gioventu' (ve burada geçirdiğimiz her saat, hoşçakal güzelim, hoşçakal, ve burada geçirdiğimiz her saat, gençliğimizi kaybediyoruz) ma verrà un giorno che tutte quante o bella ciao, bella ciao, bella ciao, ciao, ciao. ma verrà un giorno che tutte quante lavoreremo in libertà! (ama öyle bir gün gelecek ki, hoşçakal güzelim, hoşçakal, öyle bir gün gelecek ki, hepimiz özgürlük içinde çalışacağız!)
Comments (0)